Pages

13 Mayıs 2012 Pazar

BÖĞÜRTLENİN FAYDALARI




BÖĞÜRTLEN:Halk dilinde kullanılan isimleriyle tanımaya başlayalım bu güzel bitkiyi. Diken çileği, Diken dudu, Diken dutu olarak isimlendirilmiştir bulunduğu yörelerde.

  Çok yakından tanıdığımız bir aileden kendisi. Bir çok bayanın kayıtsız kalamadığı bir bitkiyle aynı aileden, tahmin ettiniz sanırım; Gülgiller familyasından.

  Ana yurdu Kuzey Yarı küre ve ılıman ilklim bölgelerinde yayılır. Bu bilgiden yola çıkarak hepiniz ülkemizde yayılışı olduğunu çıkarmışsınızdır.

  Bu güzel ve şirin bitkiyle nerelerde karşılaşabiliriz? Bu bitkinin 17 türüne ülkemizde rastlanmaktadır. Ülkemizdeki orman ve fidanlıklarda, yol, bahçe ve hendek kenarlarında sıkça karşılaşabilirsiniz. Böğürtlen türlerini görünce kolayca tanıyabilirsiniz. Böğürtlen türleri 1-3m. boylanabilirken, kimi türleri sarmaşık şeklinde, kimileride yerde sürünerek yetişir.

  R. Fruticosus 3m. boylanabilir. İki yıllık dikenli gövdeleri, kenarları dişli 3-5 yaprakçıktan oluşan ve kışın dökülmeyen yaprakları, yaz aylarında tek tek ya da salkım halinde açan pembe ve beyaz çiçekleri vardır. Böğürtlenler de çiçeklenme mayıs ayında başlayıp ağustos ayına kadar devam etmektedir. Bu nedenle meyve kurulları değişik zamanda olgunlaşır, peyzaj açısından hoş bir görünüm oluşur.

  Yaz sonu veya sonbahar başında bu çiçekler kırmızımsı kara renkli, üzeri çok ince tüylü, duta benzeyen, resimlerdeki görünümü alır, meyvelere dönüşür.

  Uyumlu bir bitkidir, kapris yapmaz toprak seçiminde her yerde ve her toprakta yetişir. Böğürtlen, neslini bir çok yolla devam ettirebilir; seyrek olarak döktüğü tohumlarıyla; daha çok yere değen dallarının köklenmesiyle veya köklerinin yeniden filizlenmesiyle ürer.

  Çok dikenli bir yapısı olduğu için, malum gülgillerden, peyzaj uygulamalarında park ve bahçelerde doğal çit olarak kullanımı yaygındır.

  Meyvelerinin kimyasal bileşiminde sabit ve uçucu yağ, meyve şekeri, organik asitler, sitrik asit, C vitamini, pektin ve demir; yapraklarında tanen ve organik asitler bulunur.

  Bu şirin bitki gereken şekilde kullanıldığında  vücudumuza bir çok fayda sağlar. Kısaca bunlardan da bahsetmek istiyorum.

  Genelde yaprak ve meyveleri kullanılır rahatsızlıklarda, zaman zaman kökünden de faydalanılmaktadır.
Çayını günde bir kaç kez içebilirsiniz.
Bademcik, ağız, dil, diş eti iltihaplarında çayı yapılıp gargara şeklinde kullanılır.
İdrar söktürücüdür.
Yüksek tansiyonu düşürür.
Gözlerdeki zafiyeti giderir.
Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur.
Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı giderir, kadınların regl günlerinde kan gelişini azaltır.
Haricen kullanıldığında ağrıları dindirir.
Yanıkları iyileştirir.Hemoroite iyi gelir. Bu etkileri sağlayabilmeniz için körpe yapraklarla yara lapası hazırlayıp, şikayet edilen yere uygulayabilirsiniz.
Kökü kaynatılıp suyu içilirse kandaki şeker miktarını düşürür.
Yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önler.
Meyvelerin suyu sıkılarak içilirse ishallerde faydalı olur. suyunu hemen tüketmek gereklidir, beklerse sirkeleşir.
Ayak yorgunluklarınızı gidermek için 100gr böğürtlen kökünü 1lt suda kaynatıp ılıyıncaya kadar ayak banyosu olarak kullanabilirsiniz.
Böğürtlen cildi gerer ve canlıklık verir. bu etkiyi cildinizde yaratmak için, bir bez torba içersine  bitkinin körpe yapraklarından ve genç sürgünlerinden oluşan karışımı koyup, banyoda sıcak su akışını sağlayan musluğun altına yerleştirip, suyu açarak bu suyla banyo yapabilirsiniz.

BÖĞÜRTLEN REÇELİ

  Çocukların ve büyüklerin zevkle tüketeceği bir yicek olabileceğini düşündüğüm için reçelinin yapılışınıda paylaşmak istiyorum.


 Böğürtlen reçeli için gerekenler :
1 kg böğürtlen
750 gr toz şeker
2-3 damla limon suyu.

  Yapılışı :

  Böğürtlenler bol suyla yıkanıp suyu süzülünceye kadar süzgeçte bekletilir. Süzme işleminden sonra bir tencereye konulur, üzerine şeker ilave edilir. Bir gece bu şekilde bekletilir. Ertesi gün kısık ateşte karıştırmadan pişirilir. Üzeri köpüklendikçe tahta kaşıkla temizlenir. Ateşten indirildikten sonra iki üç damla limon suyu eklenir. Ilıyıncaya kadar bekletip, ılık halde kavanozlara konulur. Soğuduktan sonra kavanozların kapakları kapatılır ve serin bir yerde bekletilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder